İBB yöneticisinin duruşması tanık dinlenmesi için ertelendi
Aralarında Din Alimlerini Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DIAYDER) ve üyelerinin de bulunduğu 23 sanıklı davada tanık olarak dinlenen İBB Başkanlık Divanı Başkanı Yavuz Saltık’ın yargılanması , tanıkların dinlenmesi için ertelendi. .
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Yavuz Saltık ve avukatı Ersan Şen katıldı. CHP Milletvekili Turan Aydoğan, CHP il ve ilçe yöneticileri ile bazı Kent Konseyi Üyeleri, duruşma salonunda seyirci olarak hazır bulundu.
“TANIŞTIĞIM BAZI KİŞİLERİN KABUL EDİLMESİYLE BİR DAVA AÇILDI”
Duruşmada savunmasını yapan Yavuz Saltık, “O suçu işlemek için ne yaptığımı anlamıyorum. Hatayı sayfalarca okudum, iddianameden nasıl işlediğimi anlayamadım. Aynı şey” dedi. birlikte yargılandığım üç arkadaşımın tutanaklarında hepimiz hakkında yazıyordu ama sonunda benim için fazladan ‘teröre yardım ve yataklık’ cümlesi yazıyordu. “Farklı mesleklerden yüzlerce insanla görüştüm. İnsanların bir koliye ihtiyacı var. Bu süreçte Erzurum derneğinden bazı kişilerin suçlamaları ile hakkımda dava açıldı. Böyle bir suçlamayla burada bulunmaktan utanıyorum” dedi.
“NEDEN BURADAYIM PAZAR KARTI” Saltık, “Bağış yaparken kişilerin adli sicillerini sormuyoruz. Toplumsal araştırma yapıyoruz. Bu araştırma sonucunda tüm kriterleri karşılayan ve yoksulluk sınırının altında olduğu tespit edilenlere bu mavi renkli yardım kartı veriliyor. Bu kart yoksulluk sınırının altında olan bireyler için. “Burada olma sebebim market kartı. Bu kartı vermekten sorumluyum. Benden önceki dönemde İBB kayıtlarında bu kartla kimin alışveriş yaptığı belli. Yoksullara hak temelli yardımlarla ilgili düzenleme dışında herhangi bir işlem yapmadım. İddianamedeki kabahatin benim üzerimden nasıl işlendiğini göremedim’ dedi. DİAYDER davasında yargılanan DİAYDER Başkanı Ekrem Baran ile görüşüp görüşmediği sorulduğunda ise sanık Saltık, ” Pandemi döneminde 1 milyona yakın kişi bize başvurarak yardım istedi. Erzurum’dan bir dernek de başvurdu. Ekrem Baran’la ilk kez orada tanıştım, ondan başka ilgim yok. . HTS kayıtları da görüntülenebilir” diye yanıtladı.
DANIŞMANIN AVUKATI RED TEKLİFİNİ YAPTI Duruşmada soru-cevap bölümünde söz alan Hâkim Ersan Şen, iddianame dışında soruların sorulduğunu öne sürerek mahkeme heyetini reddetti. Mahkeme başkanı daha sonra duruşma savcısına mütalaasını sordu. Savcı, hakimden ret talebini reddetmesini istedi. Mahkeme başkanı, sanık avukatının talebinin yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu iddia ederek bu talebin reddine karar verdi ve duruşmaya devam edildi. Sanık avukatı Ersan Şen, müvekkilinin suçsuz olduğunu belirterek bu davada beraat talebinde bulundu.
TANIK DİNLENMEK İÇİN DURUŞMA ERTELENDİ Mahkeme, Yavuz Saltık’ın adli kontrol talebinin devamına karar verdi. Heyet, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Organize Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, DİAYDER ile dernek yönetici ve üyelerinin Türkiye’de yürüttüğü faaliyetleri deşifre etmek ve ortaya çıkarmak amacıyla yürütülen soruşturmayla ilgili olarak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü’nün hedef ve amaçları doğrultusunda. Davanın açıldığı hatırlatıldı. Davada tanık olarak dinlenen İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ve Yavuz Saltık hakkında sosyal yardım kartlarının dağıtımına ilişkin ses kayıtlarındaki bulgular nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu kaydedildi. DİAYDER soruşturmasında, İBB’den alınan ve bir perakende zincir markette kullanılan 150 liralık yardım kartlarının 20-25’er adet “mele” denilen kişilere verildiği, bu kartların İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde faaliyet gösteren kişilere verildiği belirtildi. örgütün kırsal kesiminde veya tutuklanarak cezaevine gönderildi ve örgüt tarafından “değer ailesi” olarak adlandırıldı. O dönemde İBB Sosyal Hizmetler’de görev yapan Yavuz Saltık’ın sosyal yardım başvurularının bireysel olarak yapılması gerektiğini belirtmesine rağmen, yardımın şu şekilde yapıldığı ifade edildi: yapılan sosyal inceleme araştırması sonucunda DIAYDER Lideri Ekrem Baran’ın ifadesinden ve dijital tespitler doğrultusunda bireysel başvurunun liste halinde yapıldığı anlaşıldı. olmadığını belirtti. Belediyeye ait araçta görevli görevli tarafından Ekrem Baran’ın konutuna 272 civarında market yardım kartı gönderildiği, Baran’ın market yardım kartlarını 20-25’erli gruplar halinde “mele” denilen kişilere dağıttığı, bazı kartların da bulunduğu öğrenildi. “değer ailesi” idi. şeklinde muhatap kişilere verildiğinin anlaşıldığı anlatılırken, belediyenin yönergesi doğrultusunda alındığını söylemesine rağmen, yardımın mevzuat kararları doğrultusunda yapılmadığının anlaşıldığı kaydedildi. yardım kartlarının toplu olarak dernek başkanına teslim edildiği öğrenildi. İddianamede, “Şüphelinin suçtan kurtulmak için genel ifadeler verdiği, yardım isteyen gruplar hakkında mülki idare ve savcılığın gereğince gerekli ve detaylı araştırmayı yapacak durumda olduğu” belirtildi. görev yaptığı ve yardım talimatını verdiği kişiler hakkında açık kaynak soruşturması yapılsa bile derneğin örgütle bağlantısı olduğu ve tespitlerde bulunabileceği iddia edildi.” iddianamesinde, zanlının eylemlerinin özel kastla işlenip işlenmediğinin takdirinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek, “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. terör örgütüne üye olmamak”